Eşini orada bırakıp iki çocuğunu yanına alarak zorlu bir yolculukla Romanya’ya geçen, oradan da Türkiye’ye gelen Kırım Türkü, 2016 Eurovision birincisi Jamala, yaşadığı süreci CNN Türk’te anlattı.
“Tabi ki benim kalbim orada. Ukrayna’da kalan tüm müzik ekibim tüm takımım, menajerim, solistlerim onlar şu an bomba altında sığınaklara sığınmak zorundalar. Onlarla her zaman bağlantıya geçemiyorum.”
İlerleyen zamanlarda Türkiye’de kalma planınız var mı?
“Tüm Türkiye’deki arkadaşlarıma bizi burada destekleri için teşekkür ediyorum. Bize kapılarını açtılar. Tabi ki ben bir an önce bu savaş bitsin evime dönmek istiyorum.”
“Tahliye sürecinde neler yaşandı?
Biz 24 Şubat’ta akşama kadar sabırla bu olay bitecek diye bekledik. Fakat çocuklarımı ve ailemi kurtarmak zorunda olduğum için sınıra doğru yolculuğa çıktık. Türkiye’ye gelene kadar neredeyse 4 gün arabayla yolculukla Türkiye’ye ulaşabildik.”
Anlatıyor Jamala:
“Mimari, tarihi binalarımız kültür değeri taşıyan imar binaları yıkılıyor. Ve çocuklar aç, susuz gıda eksikliği var, ilaç eksikliği var. Böyle haberleri aldığımızda biz burada nasıl yardım edebiliriz diye çok üzülüyoruz. Dün Jitomi şehrinde doğum hastanesi komple yıkıldı. İçeride kadınlar ve çocuklar vardı.”
Jamala sözlerini Atatürk’ü hatırlatarak noktaladı:
“Zamanında Atatürk Türkiye’yi işgalcilerden korudu ve Türkiye adına özgürlük kazandırdı. Biz de şuan Ukrayna’da aynı savaşı veriyoruz. Biz özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz. Ben burada tüm Türkiye’ye ve insanlarına seslenmek istiyorum. Bize bu konuda yardımcı ve destek olun. Çünkü bizim savaşımız değil. Biz sadece özgür bir ülke olmak istiyoruz.”
Jamala’nın 2016’da Eurovision’u kazandığı bestesi kendisine ait olan Kırım Türklerinin yaşadığı çileyi anlatan ‘1944’ isimli ağıt sanki bugünleri anlatıyordu.
Ne garip bir tesadüf. Çilemiz hiç bitmiyor.
“Yaşlığıma toyalmadım,
Men bu yerde yaşalmadım”
Yani…
“Gençliğime doyamadım
Ben bu yerde yaşayamadım”