Türkiye’nin en büyük adası konumunda bulunan Gökçeada diğer bir adıyla İmroz, en batıda yer aldığı için güneşin en son battığı yerdir. Seyrine doyum olmaz bu manzaraya mutlaka eşlik etmelisin. Gökçeada aynı zamanda Cittaslow (sakin şehir) ünvanına sahip olan ilk adadır. Yani bu adaya geldiğinde hissedeceğin ilk şey huzurlu bir sakinlik olacaktır. Yerel kimliğin korunması ve buna eşlik eden mavi-yeşil doğanın bulunması seni kucaklıyor olacak.
Gökçeada’ya bambaşka bir açıdan bakmaya hazır ol. Çünkü, her yıl 14 -16 Ağustos’ta geleneksel Meryemana Şenlikleri Gökçeada’nın Tepeköy mevkiinde kuruluyor. Meryemana’nın 15 Ağustos’ta öldüğüne inanan Rumlar, bugünü mateme bürünmekten çok panayır havasında geçiriyorlar. 14 Ağustos’ta kestikleri kurbanlardan envai çeşit yemekler yapıyor ve kurdukları büyük sofralarda eğlenerek sabaha kadar dans ediyorlar.
Gökçeada’ya geldiğinde görebileceğin güzellikler bunlarla da sınırlı değil. Dereköy, Zeytinliköy ve Eski Bademliköy’ü gibi birbirinden güzel Rum köylerini de ziyaret edebilirsin. Burada köy halkının kendi ürettiği sabunlar, zeytinyağları, ballar, reçeller ve dahası da var. Aya Marini Kilisesi, Peynir Kayalıkları ve Tuz Gölü gibi görülmesi gereken noktalarına da uğramanı ve bu cennet köşeleriyle de tanışmanı çok isteriz.
Türk – Rum kültürünün kaynaştığı ve birbirini besleyip kök saldığı Gökçeada’da geleneksel Meryemana Panayırı’na katılmaya ne dersiniz.